8 Eylül 2014 Pazartesi

Evlenmek istediği ev hanımı Sevda pavyonda dansöz çıktı.

Denizli’nin Çal İlçesi’nde yaşayan Ahmet Eşmeli (40), yaklaşık 10 gün önce bir ortamda, kendi köyü ve çevre köylerde evlenecek yaşta genç kız kalmadığını söyleyerek evlenmek istediğini anlattı. 

Sohbete dahil olan M.G. (40), iddiaya göre, Aydın’da daha önce başından bir evlilik geçmiş olan ev hanımı 'Sevda’ isimli bir kadın olduğunu isterse tanıştırabileceğini söyledi. M.G.’nin aracılık etmesiyle Ahmet Eşmeli ile Sevda takma ismini kullanan Ş.S. (32) tanıştı.

13 BİN LİRA DEĞERİNDE ALTIN ALDIRDI

Ş.S. ile tanışıp evlenmeye karar veren Eşmeli, düğün hazırlıklarına başladı. Ş.S. ve M.G., Eşmeli ile birlikte 4 Eylül 2014 günü Aydın’da bulunan bir kuyumcuya giderek 7 bilezik, yüzük ve küpe aldı. Alışverişi yaptıktan sonra Eşmeli’den ayrılan Ş.S. ile M.G., otomobile binerek uzaklaştı. Bir süre sonra Ş.S.’yi arayan Ahmet Eşmeli, telefonun kapalı olması üzerine M.G. ile görüşmek istese de ona da ulaşamadı. Dolandırıldığını anlayan Eşmeli, Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği’ne giderek şikayetçi oldu. Konuyla ilgili çalışma başlatan polis, kuyumcudaki güvenlik kamerası görüntülerinden Ş.S. ve M.G.’nin eşkal ve kimlik bilgilerini tespit etti.

 'Sevda’ takma ismini kullanan Ş.S.’nin Nazilli İlçesi’nde bir pavyonda dansöz olarak çalıştığını tespit eden polis, Ş.S.’yi ve suç ortağı M.G.’yi yakaladı. Aydın Asayiş Şube Müdürlüğü’ne getirilen iki şüphelinin üzerlerinde yapılan aramada 3 bilezik, yüzük ve küpeler ele geçirildi. Ş.S. ve M.G.’nin bileziklerin bir kısmını sattığı ortaya çıktı.

 Ele geçen malzemeler Ahmet Eşmeli’ye teslim edilirken, iki şüpheli sevk edildikleri mahkemede tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Gönül Öner namı diğer Çıplak Türkücü


Nostalji Haberler:

Gönül Öner: Seksenli senelerde Halk türküleri söylediğim için şalvar giyecek değilim deyip bikinili pozlar vermişti.
Kadir Soyer, 82-83 yıllarında meşhur olmuştu. Tip olarak ve şarkı söyleyiş tarzıyla sanki Ahmet Özhan'a rakip olmak istiyordu. Zaten o dönem Ahmet Özhan hacı olup sahneleri bırakmıştı.
Ümit Tokcan'ın eski eşi türkücü Gönül Öner (nam-ı ise çıplak türkücü idi) ile sevgiliydi. Bir de çocukları olmuştu. Sahnede şarkı söylerken "karıma taparım" dediği için Alaaddin Çakıcı onu öldürmeye kalkışmıştı.

Kadir Soyer çok genç yaşta (seksenlerin sonu doksan başı) bir kazada öldü. Aracının benzini bitmiş, bidonla benzin almaya giderken uçuruma düşmüştü.

Okula giden küçük kızı ben senin amcanım deyip kaçımak istedi.

Konya’da okula gitmek için evinden çıkan 9 yaşındaki kız, yanına yaklaşıp “Ben senin amcanım” diyerek zorla araca bindirmek isteyen kimliği belirsiz bir kişiden kaçarak markete sığındı. 

Büyük korku yaşayan küçük kız, başından geçen olayı polise gözyaşları içinde anlattı. Zorla arabaya binmeye çalıştı Olay, merkez Selçuklu ilçesi Işıklar Mahallesi Yaralı Caddesi üzerinde saat 08.30 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre, ilköğretim öğrencisi 9 yaşındaki R.S. okula gitmek için evinden dışarıya çıktı. Cadde üzerinde bir süre ilerledikten sonra araba ile yanına yaklaşan kimliği belirsiz bir kişi, küçük kızı durdurarak konuşmaya başladı.

 Şüpheli şahıs, küçük kıza “Ben senin amcanım gel seni araba ile okula götüreyim” diyerek zorla arabaya bindirmeye çalıştı. Şahıstan korkarak ağlamaya başlayan kız çocuğu, araçtan uzaklaşarak yakınlardaki bir markete sığındı. Market sahibi ağlayarak gelen kızı görünce polise haber verdi. Olay yerine gelen polis, çocuğu alarak evine götürdü. Evlerinin önünde beklediği sırada yaşadığı korku nedeniyle tekrar ağlamaya başlayan R.S. başından geçen olayı gözyaşları içinde anlattı.

 Küçük kız, "Ben arkadaşımı bekliyordum, o da köşede durarak gel bir gel diyerek beni çağırdı. Ben o adamı daha önceden görüyordum. Polisleri görünce gelmiyor, daha sonra yakalanmadığı için yine geliyor” şeklinde konuştu.

 Küçük kız ifadesi alınmak üzere Çocuk Şube Müdürlüğü’ne götürüldü. Olay yerinde incelemelerde bulunan polis, şüphelinin kimliğini belirlemek için çalışma başlattı.


Playboy güzeli müslüman oldu kapandı

Playboy kızlarından Çin kökenli Malezya vatandaşı Felixia Yeap, Müslüman olduğunu açıkladı. Bunun üzerine Sosyal medya bir anda karıştı...

 İşte Felixia'nın Müslümanlığı tercih edişindeki sebep ile eski ve yeni halleri..


Bir süredir tesettüre olan ilgisini çevresiyle paylaşan Yeap, sosyal medyadan Müslüman olduğunu duyurdu.


Yeap, 28 yaşına bastığı 3 Temmuz günü paylaştığı mesajında “Bugün sadece benim doğum günüm değil aynı zamanda yeniden doğduğum gün” diyerek İslamiyeti seçtiğini duyurdu.


Yeap, Müslüman ismi almak yerine annesinin kendisine verdiği Çince isim Chin Yee’yi kullanacağını açıkladı.





Et yiyen bitkilerin acımasız dünyası





Et Yiyen Bitkiler Hakkında Bilgiler

Canlılar aleminin en önemli özelliklerinden biri karakterlerinin kesin sınırlara sokulamayışı, bu yüzden, fizik ve kimyada olduğu gibi çok kesin genellemelere gidilemeyişidir. Herhangi bir canlı grubunun kesin karakterlerini tam belirleyecekken aradan çıkan bir iki farklı tür, standart dışı ve diğer bir gruba benzeyen özellikleriyle bizim tarifimizi alt üst eder. Bu yüzden biyolojik ifadelere “genellikle” tabiriyle başlamak adet olmuştur. Bu özellikleri ile canlılar materyalist bir sebep- sonuç mekanizmasına bağlanamayacak plastize varlıklar olarak Yaratıcının her an hususi ilim ve kudretiyle müdahalesini göstermektedir.

İnsanlar genelde canlıları, bitkiler ve hayvanlar olarak tanırlar. Dolayısıyla bitkiler için hareketsiz, saldırgan olmayan canlılar; hayvanlar için ise saldırgan, hareketli tabirleri kullanılabilir. Fakat bazı bitkiler bu tabirleri alt üst edici davranışlar sergilerler. Bu bitki türlerinin avını yakalamak için kurdukları tuzaklar insanın aklını zorlayıp, bitkideki bu akıl almaz mükemmellikteki teknolojiyi ona verenin ilminin sonsuzluğunu odaya koyuyorlar.

Londra’daki College Üniversitesinden Francis Oliver adlı bilim adamı bataklık bir bölgeye doğru gelen kelebekleri izler. Kelebekler uzun ve yorucu yolculuklarından sonra renkleri parıldayan, güzel görünümlü Güneş çiçeği bitkisinin dallarına, tuzağa düştüklerinden habersizce konarlar. Tekrar uçmak istediklerinde ise kendilerini bitkinin yapraklarındaki parlak ve yapışkan damlacıklara kaptırıverirler. Bu damlacıklara yapışan kelebeğin bir veya birkaç uzvu kopar ve sırasıyla birçok kelebek bu tuzaklara yenik düşer. Bu harikulade bir titizlikle hazırlanmış tuzaklı çiçeklerin iki futbol sahası büyüklüğündeki bir alanda altı milyon hayvanı yakalayabildiği tahmin ediliyor. Güneş çiçeği bitkisi tabiattaki bu hünerleriyle de sınırlı kalmayıp yapıştırıcı madde üretiminde bir numara olarak insanlara hizmet etmektedir.
Güneş çiçeğinin yakalayıcı dalları yapışkan damlalarla sıvanmış olup dallarında bulunan kırmızı, toplu iğne başı şeklindeki bu yapılar, güneş ışığıyla parıldamakta ve kendine has kokusuyla avını cezbederek kendine çekmektedir. Güneş çiçeğinin dalı yuvarlanıp kapanarak kurbanını sarar ve sindirmeye başlar.

Etle beslenen diğer bir bitki ise yeşil sinek kapan’dır. Charles Darwin bile bu bitkilerden çok etkilenmişti. Ona göre bu bitkiler dünyanın en şahane bitkileriydi. Darwin’e kalan en zor iş ise çağındaki bilim adamlarına bitkilerin et yediğini kabul ettirme meselesiydi. Et yiyen bitkiler o zamanki biyoloji dünyasına bile uymuyordu. Bu yüzden Petersburg’daki botanik bahçesinin müdürü, Darwin’in bu bitkiler hakkındaki kitabını ilmi uydurma olarak görüyordu. Birçok bilim adamının etkilendiği Venüs sinekkapan bitkisi ise sadece Amerika’da Güney ve Kuzey Carolina eyaletinin turbalıklarında yaşar. Rozet şeklinde yerleşmiş eklemli yapraklarının tam ortasında bulunan üç dikenden herhangi birine bir böcek dokunduğu zaman, hayvanı içeride hapsederek bir kitap gibi kapanır. Daha sonra, öldürülen böcek, bitkinin salgıladığı pepsin yönünden zengin asitli sıvı tarafından yavaş yavaş sindirilir.

Birkaç gün sonra böceğin bütün etli kısımları sindirilip de yalnız işe yaramayan kısımları kaldığı zaman yaprak yaprak yeniden açılır ve başka bir avın gelip tuzağa düşmesini bekler.

Su ibriği bitkisinin de yakalama sistemi diğer et yiyen bitkiler kadar fevkalade bir düzen içersinde işler. Bu bitkilerin 300 çeşidi Almanya’da bulunur ve et yiyen bitkilerin başını çeker. Bu bitki köksüz büyümekte ve gıdasını su ile almaktadır. Yuvarlak tipteki kese küçük bir kapakla sıkı sıkıya kapalı durumdadır. Tuzak pusuya hazır durumda ise, iç tarafta vakum meydana gelmekte ve bitkiyi içi boş göstermektedir.

Böceğin bitkinin kıllarına değip geçmesi halinde birkaç saniye bile sürmeden bitki, kapağını açmakta ve uç kısmının etkisi ile av tuzağa düşmekte. Avını yakaladıktan sonra kapağı kapayıp kaçıp kurtulmayı imkansız hale getirir.

Av yakalama ve herhangi bir canlının varlığından haberdar olup ona karşı harekete geçme ancak sinir dokusu dediğimiz duyu alıcı,değerlendirip cevap verici çok özel hücrelerle yapılır ve sinir hücreleri ancak hayvanlarda bulunan sinir dokusunu teşkil eder.Bitkilerde sinir dokusu olmadığı halde böcekleri hissedip yakalaması nasıl olmaktadır?

Bitkiler, bu sistemi nasıl kurabilir ve bu sistemlerdeki güzel kokuların böcekleri cezbedeceğini nasıl bilebilir. Elbetteki bu harikulade sistem kör, sağır olan bitkilere verilemez. Bu tuzak sistemini kurmak için yalnız bitki veya yalnız böceğin değil her ikisinin özellikleri ve davranışlarının aynı anda bilinmesi gerekir. Aynı zamanda bu harika bitkiler çeşitli hastalıklara da iyi gelmektedirler. Mesela Güneş bitkisinin yapraklarından elde edilen çayın tüberküloz, astım, boğmaca, damar tıkanıklığı, göz- kulak iltihabı, ve diş ağrılarına faydalı olduğu bilinmektedir. Yine bu bitki homeopatik öksürük ilacının temelini oluşturmaktadır.

Bu bitkiler üzerinde diğer bir önemli konu da şudur ki: Nesli tehlikede olan canlılar denildiğinde insanların aklına ya mavi balina ya kelaynak gelir. Bu bitkiler hiç göz önünde tutulmaz veya önemsenmez. Venüs böcek kapanı da nesli tehlikede olan canlılar arasındadır. Bu bitkilere gereken önem verilmediği takdirde ise dünya bir canlı türünü daha yitirecek ki belki bu canlı ileride çıkacak bir hastalığa çare olacaktır.

CHP Parti Meclisinde Müftünün zaferi.

CHP'nin Parti Meclisi (PM) üyeleri seçiminde delegeler oylarıyla Genel Merkez'e hangi mesajları verdi?

 Emekli müftü İhsan Özkes neden en fazla oyu aldı? Delegeler Kılıçdaroğlu'nun kurmaylarından Erdoğan Toprak'ın ismini niçin çizdi?

Hafta sonu tamamlanan CHP kurultayının en ilginç sonuçlarından biri emekli müftü ve İstanbul Milletvekili İhsan Özkes'in Parti Meclisi seçiminde en çok oyla seçilen üye olmasıydı. Bu durumu ve kurultayın diğer ilgi çekici sonuçları Hürriyet gazetesinden Okan Konuralp değerlendirdi.
Yaklaşık 20 saat süren CHP Parti Meclisi seçimlerinde delegenin en çok istediği isim İstanbul Milletvekili, emekli müftü, CHP’nin Üsküdar belediye başkan adayı İhsan Özkes oldu. Delege, Özkes seçimiyle, “Biz mütedeyyin seçmene kendi kadrolarımızla ulaşabiliriz. Sağdan transfere gerek yok” mesajını verdi. Kılıçdaroğlu’nun kurmaylarından Erdoğan Toprak ise üzeri en fazla çizilen isim oldu. 297 oy alan Toprak PM’ye giremedi.

CHP’nin 18’inci Olağanüstü Kurultayı dün sabah 05.00 sularında tamamlanan Parti Meclisi (PM) seçimleriyle sona erdi. Yaklaşık 20 saat süren seçimler, eski PM’ye göre ‘biraz’ daha sol bir PM profilinin oluşmasıyla sonuçlandı. Kesin olmayan sonuçlara göre seçimlerde 1218 delegeden 1121’i oy kulandı; 976 oy geçerli, 145 oy geçersiz sayıldı. İstanbul Milletvekili, emekli müftü, CHP’nin Üsküdar Belediye Başkan Adayı İhsan Özkes’in geçerli oyun 665’ini alarak ilk sıradan PM’ye girmesi ise seçimlerin en önemli sürprizlerinden biri oldu. Özkes’e verilen destek, “Delege ‘Biz mütedeyyin, muhafazakâr seçmene kendi kadrolarımızla da ulaşabiliriz. Sağdan transferlere gerek yok. Kazanamasa bile Üsküdar’da gösterdiği başarı bunun kanıtı’ dedi” sözleriyle yorumlandı. 2’nci kez PM’ye giren emekli Müftü İhsan Özkes, 2002’de de CHP’den milletvekili aday adayı olmuş, daha sonra görevine geri dönmüştü. Prof. Dr. Türkan Saylan’ın cenazesindeki konuşmasıyla gündeme gelen Özkes, “Umarız merhumenin bıraktığı yerden hizmet bayrağını devralacak nice Türkan Saylan’lar çıkacaktır” demişti. Son genel seçimlerde milletvekili seçilen Özkes, AK Parti ’nin ‘İslam’, ‘muhafazakârlık’ gibi başlıklar altındaki bazı söylem ve uygulamalarına yönelik sert muhalefetiyle tanınıyor.

CEMAAT VE İHSANOĞLU ETKİSİ

Delegeler, Kılıçdaroğlu’nun kurmaylarından Erdoğan Toprak’ı ise PM dışında bıraktı. Üzeri en çok çizilen isim olan Toprak, 297 oyda kaldı. Partinin ‘sağ’ açılımının sorumluları arasında görülen, Fethullah Gülen Cemaati ile CHP arasında köprü kurduğu iddialarının muhatabı olan Toprak, Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı sürecinde de öne çıkan bir isimdi. Parti kamuoyunda Toprak’a yakın bir isim olarak kabul edilen Genel Başkan Yardımcısı Emel Yıldırım da Bilim Yönetim Kültür Platformu listesinden ‘kazanamayan’ isimdi. Böylelikle Kılıçdaroğlu’nun listesinden aday olup, kazanamayan 2 Genel Başkan Yardımcısı Toprak ve Yıldırım oldu. Dış Politikadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu ile Bilgi Teknolojilerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Emrehan Halıcı’nın da eklenmesiyle birlikte 4 genel başkan yardımcısı PM dışında kalmış oldu.

TEKİN VE TANRIKULU AZ OYLA

Genel Sekreter Gürsel Tekin, Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, MYK görevleri olup da en az oy alan 2 isim oldu. Tekin ve Tanrıkulu’nun kurmayları, güçlü oldukları illerin oy kullandığı sandıklardan oylar geldikçe rahatladı. Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun danışmanlarından Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu da 45’inci sıradan PM’ye girmeyi başardı. PM’ye giren milletvekilleri ise şöyle: İhsan Özkes, Şafak Pavey, Veli Ağbaba, Durdu Özbolat, Haluk Koç, Volkan Canalioğlu, Kadir Gökmen Öğüt, İlhan Cihaner, İdris Yıldız, Levent Gök, Özgür Özel, Mehmet Ali Susam, Candan Yüceer, Faik Öztrak, Bülent Tezcan, Aytun Çıray, Sena Kaleli, Engin Özkoç, Gürkut Acar, Sezgin Tanrıkulu, Gürsel Tekin, Alaattin Yüksel, Bülent Kuşoğlu, Aykut Erdoğdu.

‘SÜREÇ’TEN ÇİZİLEN

Kılıçdaroğlu’nun listesinde olup da kazanamayan bir diğer önemli isim ise Dış Politikadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı’na getirilmesine kesin gözüyle bakılan emekli Büyükelçi Murat Özçelik oldu. Eski Kamu Güvenliği Müsteşarı olan ve Çözüm Süreci’nin mimarları arasında gösterilen Özçelik, PM’ye girmeyi başaramadı. Özçelik ağırlıklı olarak iki önemli grup tarafından çizildi. ‘Kürt Sorunu’ konusundaki tecrübesi nedeniyle, partinin sorunla yakından ilgilenenlerin mensubu olduğu gruptan bazı isimler, Özçelik’i çizerek tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu’nun yollarını ayırdığı ve yerine Özçelik’i düşündüğü Adana Milletvekili Faruk Loğoğlu’na yakın küçük bir milletvekili grubu da Özçelik’i çizdi. Özçelik 10 oy daha alabilse PM üyesi olabilecekti. Kılıçdaroğlu’nun listesinde yer alıp kazanamayan 3’üncü ve son isim ise eski Muş Milletvekili Zeki Eker oldu.

CİNSİYET KOTASINDAN
Kurultayın en tartışılan isimlerinden Saadet Partisi kökenli Mehmet Bekaroğlu da Bilim Yönetim Kültür Platformu’ndan ‘cinsiyet kotası’ uygulanarak PM’ye girdi. Kadınlar düşünülerek, tüzük maddesi yapılan cinsiyet kotasını, 'erkek'ler için kullanan Kılıçdaroğlu, Bekaroğlu’yla birlikte Sencer Ayata ve Burhan Şenatalar’ı aday gösterdi. Diğer 9 isim de kadın olunca, ‘cinsiyet kotası’ erkekler lehine kullanıldı. Oysa Bekaroğlu Platform için aday gösterilenler arasında ‘507’ oyla son sırada yer almıştı.

YENİ YÜZLER

Hürriyet Gazetesi’nin eski Genel Yayın Yönetmeni Enis Berberoğlu da PM’ye giren isimler arasında yer aldı. Berberoğlu 408 oy aldı. Berberoğlu ile birlikte yeni PM’nin gazeteci kökenli 2’nci ismi ise Ergenekon davasından uzun süre tutuklu kalan Tuncay Özkan oldu. Muharrem İnce’nin de listesinde yer alan Özkan, 605 oyla 4’üncü sıradan PM’ye girdi. Gençlik kotasından PM’ye giren 28 yaşındaki Diyarbakır Bismil ilçesi doğumlu İrfan Önal’ın da CHP’nin Kürt gençleri ile kuracağı ilişkide rol üstleneceği öğrenildi. PM’nin en genç ismi ise 22 yaşındaki Bilkent Üniversitesi mezunu Ezgi Akar oldu.

DELME DEĞİL REVİZE EDİLME
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ’nun 52 kişilik anahtar listesinden 3 ismin PM dışında kalması ise ‘Listenin delinmesi’ olarak değil ‘Listenin delege tarafından revize edilmesi’ olarak nitelendirildi. Kılıçdaroğlu’nun listesinde yer almayan ancak “Kendisinin yanındayız” propagandasıyla delegeden oy isteyen, ‘partinin solcu milletvekilleri’ arasında sayılan Özgür Özel (482) ve Aykut Erdoğdu (350) PM’ye girmeyi başardı. PM’ye girmeyi başaran bir diğer isim de Fikri Sağlar oldu. Sağlar, 2012 seçimlerinde de Kılıçdaroğlu’nun listesini delmeyi başarmıştı. Genel Başkan Adayı Muharrem İnce’nin yanı sıra dağıtılan diğer ‘Sol’ anahtar listelerde de kendisine yer bulan Sağlar, parti delegesinin 3’üncü sol isim tercihi oldu. Örgütün tecrübeli isimlerinden Ali Özcan ise PM seçimlerini kazanmasına rağmen ‘cinsiyet’ kotası nedeniyle yerini Oyuncular Sendikası’nın avukatı Sera Kadıgil’e bıraktı. Kadıgil, Gençlik Kolları Genel Merkez Yönetimi’nin önerdiği bir isimdi. Böylelikle, Kılıçdaroğlu’nun genel başkan adaylığı konuşmasını, “İzlediği sağa açılım politikalarında ısrar ediyor” şeklinde değerlendiren, tepkisini de genel başkan seçimlerinde oy vermeyerek gösteren yaklaşık 80 kadar delege, PM seçimlerinin belirleyeni oldu. Delegeler, Kılıçdaroğlu’nun anahtar listesini, listesi dışındaki ‘solcu’ isimlerle tahkim ederek destekledi.

Ünlü şarkıcı Shakira yine hamile.

Kolombiyali şarkıcı Shakira ikinci çocuğuna hamile olduğunu açıkladı. 

Cosmopolitan dergisinin Latin Amerika versiyonuna konuşan ünlü pop yıldızı Shakira, eşi İspanyol futbolcu Gerard Pique ile ikinci çocuklarını beklediklerini söyledi.

Geçen ay Dünya Kupası’nda sahne aldığında kilolu görünen Shakira’nın hamile olduğu dedikoduları bu özel röpörtaj sayesinde doğrulanmış oldu.

 Ancak 37 yaşındaki şarkıcı kaç aylık hamile olduğunu söylemedi. İlk oğlu Milan şimdi bir buçuk yaşında olan pop yıldızı Pique ile 2010 yılında Güney Afrika’da gerçekleşen Dünya Kupası’nda tanışmıştı.

Ankara Barosu taciz mağduru 15 bin kadına yardım etti.

Ankara Barosu tarafıondan 15 ay önce hayata geçirilen ‘Gelincik Projesi’ kapsamında 15 bin kadın irtibat bürosuna gelerek ve telefonla “imdat’ diyerek yardım istedi.

Erkeklerin şiddette sınır tanımadığı gelen telefonlar ve ihbarlar bir kez daha ortaya çıktı. Gelincik Projesine başvurarak eşlerine boşanma davası açan kadınların hikayelerinden örnekler:

EŞE ELEKTİRİK: Güneydoğu’da cezaevinden çıktıktan sonra 6 yıllık eşinden elektrik alamadığını iddia eden M.D. yatağa bağladığı eşinin cinsel organına düşük voltajlı elektrik bağlayarak elektrik almaya çalıştı. Uzun süre devam eden bu işkenceye dayanamayan A.D. imdat için gelincikten yardım istedi. A.D. eşine açtığı boşanma davası halen devam ediyor.

UÇURUMA 5 YIL CEZA: Bir yıl önce bodyguard’lık yapan K.B.’ye aşık olan A.B. kına gecesi başlayan şiddet hiç bitmedi. Bodrum katta kiraladığı evden eşinin sokağa çıkmasını yasakladı. Eşi tarafından İmrahor Vadisi’nde uçurumdan ayaklarından tutularak atılmak istenen A.B. dakikalarca uçurmada sallandı. Acılan dava ile K.B. eşinden boşanırken Sincan Asliye Ceza Mahkemesi A.B.’ye 5 yıl 5 ay hapis cezası verdi.

İKİ KIZI KURTARDILAR: Babaları tarafından 3 yıl tecavüze uğrayan 10 ve 14 yaşındaki iki kız çocuğu annelerinin gelincik bürosunu aramasıyla son buldu. Karşı çıktığı için burnunu ve dişlerini kırdığı eşi tarafından şikayet edilen baba S.M. tutuklu olarak yargılanmasına Ankara adliyesinden halen devam ediliyor. Çocuklar ise devlet korumasına alındı.

DAYAK İÇİN ÖZEL COP: Kültür Bakanlığında çalışan B.C.20 yıllık eşini daha rahat dövmek için özel olarak sanayide plastik ve tahtadan cop yaptırdı. 3 çocuk annesi L.C. arayarak istediği yardım sonrası eşinden kurtarıldı ve sığınma evine yerleştirildi. L.C. boşanma davası açarken çocuklarıyla birlikte devlet koruması altında.

BİR JİLET ÇİZİĞİ: Eşinden sürekli şiddet uygulayan A.K. her defasında eşinin vücuduna bir jilet izi bırakıyor. 6 yıldır şiddet gören Y.K.’nın vücudu jilet iziyle dolarken imdat çağrısına gelincik avukatları tarafından kurtarıldı. Eşine açtığı dava halen devam ediyor

Yamyam baba öz kızını canlı canlı yedi

Papua Yeni Gine'de akıllara durgunluk veren bir olay yaşandı.

AVUSTRALYA'nın kuzeyinde bulunan ve Gine adasını Endonezya ile paylaşan Papua Yeni Gine'de kan donduran bir olay yaşandı. Adı açıklanmayan bir adam, 3 yaşındaki öz kızını ulu orta yedi. 

KANINI DA EMMİŞ

Tahtaların arasına yatırdığı kızını boynundan ısırmaya başlayan adamın, küçük kızın kanını da emdiği belirtildi. Orada tesadüfen bulunan 2 çocuğun kendisini görmesine aldırmayan adam, kızını canlı canlı yemeye devam etti. Talihsiz çocuk hayatını kaybederken, adamın bunu lanetlendiğine inandığı ve lanetten bu yolla kurtulabileceğini zannettiği için yaptığı ifade edildi.

Kara büyücülük, yamyamlık gibi olayların yaygın olduğu Papua Yeni Gine'de geçen sene 7 kişiyi öldürüp beyinlerini ve cinsel organlarını kaynatarak yiyen bir yamyamlık tarikatı, güvenlik güçlerinin düzenlediği bir operasyonla yakalanmıştı.


Kaynak: http://www.forumrenkli.com/korkutucu-olaylar/107324-yamyam-baba-oz-kizini-yedi.html#ixzz3Chy4Z2uS

Et yiyen virüs kadının yüzünün yarısını yedi!

Sri Lanka yaşayan 59 yaşındaki bu kadının başına inanılmaz bir olay geldi.

Son derece sağlık ve güçlü kuvvetli olan Karunavasi adındaki kadın, yaşadıkları köye yeni bir ev yapmaya karar verdi.Köyün zengin ailelerinden birisi olan aile o kararıyla birlikte kabusa dönen bir hayatın içerisine girdi.

Oğluyla birlikte evin inşaatında çalışan Karunavas, birgün yanağında bir enfeksiyon farketti.Önemsemediği enfeksiyon hayatının kabusu oldu.
Ertesi gün yüzü şişmiş ve yüksek ateşle hastalanan kadın, acil servise kaldırıldı.Kadının vücuduna et yiyen virüs girdiği söylendi.Ameliyata alınan kadının yüzünün virüslü et kısımları alındı.
Yapılan bütün tedavilere rağmen durum düzelmedi.Dokular yenilendikçe tekrar çürüyüp dökülmeye başlandı.

Gözünü ve yüzünün yarısını kaşbeden kadın korkunç bir görünüm aldı.
Bir yüzü normal diğer yüzü tamamen etsiz bir iskelet haline gelen kadın dışarıya bile çıkamıyor.
Kadının imdadına bir amerikan hastanesi koştu.

Haberlerde kadının durumunu öğrenen hastane, tam yüz nakli için kadını ABD'ye götürecek.
Bayan Karunavasi, tam yüz nakli yapılan dünyanın 6. kişisi olacak.





Her derde deva Reishi mantarı çok uzun bir ömür vaat ediyor

Bu mantar bir tek ölüme çare değil

Japonca'da 'ölümsüzlük' anlamına gelen kırmızı Reishi mantarı, başta kanser olmak üzere birçok hastalıktan koruyor, ömrü uzatıyor.

Mucizevi gıdaların başında kırmızı Reishi mantarı geliyor. Bu mantarı özel kılan ise adeta ölümsüzlük vaat etmesi.

Öyle ki, faydaları bilimsel çalışmalarla da kanıtlanmış olan Reishi mantarı, çayı ve çorbasının yanı sıra kahve olarak da satılmaya başladı.

Sağlıklı, uzun bir yaşam sürmek ve her yaşta genç kalmak için kırmızı Reishi mantarını tavsiye eden uzmanlar, yararlarını şöyle sıralıyor...

Kanser riskine karşı koruyucu etkileri vardır.

Kanser yönünden risk grubunda olan kişilerin (ailesinde kanser vakası olan, yoğun stres altında veya yoğun hava kirliliği ortamında çalışan, işi gereği radyasyon ve/veya kimyasallara maruz kalan) özellikle kullanması önerilir.

Bağışıklık sistemini güçlendirici etkisi ile genetik, bulaşıcı ve yaşlanmaya bağlı gelişebilen birçok hastalığa karşı koruyucu özelliği vardır.


Mersinde ilk kez cinsel gücü arttıran Ejder Meyvesi üretildi.

Mersin'de 26 yıldır tropikal meyve yetiştiren Mehmet Tanrıverdi, anavatanı Vietnam olan ve 'Ejder Meyvesi' üretimini gerçekleştirdi.

Mehmet Tanrıverdi, 12 yıl önce deneme ekimi yaptığı Pitaya'nın tohumu ve dal üretimini geliştirmek için de 4 yıldır uğraş verdiğini, bu süreç sonunda bu meyveden 10 çeşit üretmeyi başardığını söyledi. Tanrıverdi, Pitaya'nın çiçek açtıktan yaklaşık 30- 50 gün sonra meyve verdiğini belirtip, "Meyvelerinin ağırlığı 150 ile 600 gram arasında değişen Patiya, şarap, dondurma ve gıda boyası sektöründe de kullanılabilir yapıya sahip. Bugün için sadece büyük market ve manavların raflarında bulunabilen Pitaya'nın tanesi 35 ile 40 lira arasında satışa sunuluyor" dedi.

Tanrıverdi, 1.5 dönümlük açık arazide yetiştirdiği Pitaya'nın ilk hasadında 7 bin 270 lira, ikinci hasadında 78 bin lira, üçüncü hasadında ise 157 bin 180 lira net kar elde ettiğini duyurdu. Pitaya'nın diğer tropikal meyvelerden çok daha avantajlı olduğunu kaydeden Tanrıverdi şöyle konuştu:


"Meyvenin yetiştirilmesi ile ilgili Mersin'de üç ayrı bölgede çalışmamız oldu ve başarılı olduk. Biz artık bu meyveyi Mersin markası yapacağız. Dünyaya açılacağız. Şu an meyveyi açık alanda üreiyoruz. Meyvenin örtü altındaki üretimi daha başarılı oldu. Bu bitki su istemiyor. Fazla yağmurdan zarar görüyor. Eksi 2 dereceden sonra hasar görüyor. Mersin ve çevresinde bu dereceyi basit önlemlerle örtü altında önleyebiliriz. Bu yüzden örtü altında üretilmesi daha iyi. Hastalığı hiç yok. Zirai mücadeleye gerek olmuyor. Gübre istemiyor. Bu yönden büyük avantaj sağlıyor. Mayıs ayından kasım sonuna kadar beş periyod halinde ürün alma imkanımız var. Çok bereketli bir meyve. Özellikle içi beyaz olan tür devamlı meyve veriyor. Avrupa'da tanesi 12 dolardan satılıyor. Şu an bu meyve Türkiye'ye ithal geliyor. Şuan biz de ürünümüzü İstanbul'a gönderiyoruz. Üretim arttıkça ihracata yöneleceğiz. İnsanların Pitaya üretime başlamasını istiyoruz. Çünkü diğer tüm tropikal meyvelerden çok daha avantajlı. Avrupa'da tercih edilen bir numaralı tropikal meyve."

DEVLET DESTEĞİ İLE İHRACAT YAPMAK İSTİYORUZ

Pitaya'nın Vietnam ve çevresinde sağlık meyvesi olarak bilinen ve içerdiği yüksek antioksidan özellikleri ile sağlığa olumlu katkıları olduğunu kaydeden Tanrıverdi, "Avrupa'da bu meyvenin sağlığa iyi gelen yönleri ile ilgili ciddi makaleler var. Fidan üretimimizde bir sıkıntı yok. Avrupa'da bu çok pahalı bir meyve. Memleketimize büyük imkanlar sağlayacak. Meyvenin yan üretim sanayileri de kurulacak. Yani meyve suyu ve dondurma sanayinde kullanacağız ve iddialıyız. İlk amacımız bu meyvenin mümkün olduğunca çabuk yayılması. Devletin de desteği ile bir an önce ihracatının başlamasını istiyoruz. Ben elimden geleni yaptım. Artık sıra devlet büyüklerimizde. Onlar ne kadar ilgilenir ve destek verirse bu ürün o kadar yaygınlaşır ve memlekete dış kaynak oluşturur" diye konuştu.

PİTAYA KAR GETİREN ALTERNATİF BİR ÜRÜN OLDU

Çalışmaları bir yıldır yakından takip eden Yenişehir İlçe Gıda Tarım Hayvancılık Müdürü İlhan Kartal ise, meyvenin üretiminin Mersin'de başarılı bir şekilde sonuçlandığını kaydederek şunları söyledi:

"Akdeniz sahil bandında ve öncelikle Mersin'de yetiştirilecek alternatif bir ürün olacağı kanaatindeyiz. Bölgemizdeki arazilerin küçük yapıda olması, küçük yapılı arazilerde de bu bitkinin değerlendirilebileceği ve oradaki ekimden de iyi bir gelir getirebileceğini düşünüyoruz. Bu yüzden alternatif ürünlerimiz arasında yer alacağına inanarak ekimleri yapılmıştır. Bu bitki tropikal olmasına rağmen açık alanda üretilebiliyor. Yaklaşık 1 yıldır Mehmet Beyin bahçesinde yapmış olduğumuz kontrollerde bitkinin çok rahatlıkla yetiştirilebildiğini gördük. Ve bunun örtü altına alındığında kalite ve verim açısından artış olacağı kanaatindeyiz. Bölgemize uygun olacağı, taşlık ve kayalık arazilerde bile çok rahatlıkla ekiminin yapılacağını düşünüyoruz. Birim alandan çok yüksek bir gelir getireceğini düşünüyoruz. Umarım bölgemizde üretimi artar ve iyi gelirler getirir. Özellikle ihracata gidebilecek ciddi bir ürün olacağını düşünüyoruz."

Güzelim güzelliğimi neden saklayayım!

GÜZELİM, NİYE KENDİMİ SAKLAYAYIM 

Özlem Yücel, 'izlenmeye' dayalı yarışmaların ortaya çıkardığı şimdilik 'son' ünlü.. Frame Türkiye'de Antalya evinde kalan 23 yaşındaki Yücel, güzelliği ile dikkat çekti önce.

Evdeki cüretkar tavırlarıyla ön plana çıkan Yücel, Kelebek'e verdiği röportajda bu yarışmaya para için katıldığını ama gururu için ayrıldığını söylemişti.

Güzel ve seksi bir kadın olduğunu bildiğini söyleyen Yücel bunu sergilemekten çekinmediğini de dile getirdi. "Kıyafetlerime de seksi denildi. Ama Türkiye’de böyle giyinen ilk kadın ben değilim, son kadın da ben olmayacağım. Ayrıca seksi bir kadın olduğumu düşünüyorum ve bunu da göstermekten çekinmiyorum."

Özlem Yücel yarışmadan elendi ama eğer elenmeseydi kazanacağı parayla üç katlı bir ev almayı hayal ettiğini dile getirdi. Yücel yarışmadan elendi, şimdilik kısa şöhretinin tadını çıkarıyor ama sonra ne olacağını zaman gösterecek.





Basket'te Emir büyük yerden geldi.

TÜRKİYE, Dünya Basketbol Kupası'nda yine bir mucizeye imza attı... Maç boyu hakem yardımı ile yürüyen ve son 48 saniyeye 5 sayı önde giren Avustralya'ya 'Emir' büyük yerden geldi...

 İLK basketini 27.35’te atan, o ana kadar 5 üçlükte sadece 1 isabet bulan Emir’in eli, son bölümde titremedi; önce farkı 2’ye indirdi, ardından 5 saniye kala çeyrek finali müjdeledi.

Avustralya, bitime 48 saniye kala 64-59, 22 saniye kala ise 64-62 öndeydi… Basın tribünündeki arkadaşlarım son hücumumuzda 2 sayılık bir organizasyon beklerken, son molada Ergin Ataman'ın maçı uzatmadan kazanmak isteyeceğini düşündüm. Ve yanılmadım… Emir, bitime 5 saniye kala Avustralya Kıtası'nı batıran üçlüğü potaya gönderdi ve maçı 65-64 kazanarak çeyrek finalde Litvanya'nın rakibi olduk. Dünya Kupası ikinci tur karşılaşmasının 40 dakikasına bakarsak bizim için hatalarla dolu bir oyun oldu.

Yaptığımız ciddi hatalarla rakibin maç boyu oyunu önde götürmesine katkı sağladık. İyi savunma yapıyorduk ama ribaundları alamayınca bunu lehimize çeviremiyorduk. Öyle ki rakip ikinci çeyrekte bulduğu 17 sayının 12'sini hücum ribaundlarından üretti. Biz ise her zaman verim aldığımız uzunlarımızı kullanamıyor ve başta Sinan olmak üzere kısalarımızın performansıyla maçta kalıyorduk. Bu tabloda 34-35 geride kapattığımız ilk yarının ardından ikinci yarıya da berbat başladık ve 13-2'lik seri ile 25. dakikayı 48-36 geride geçtik.

KIRILMA DAKİKASI 27.35 OLDU
Tabii ki Brezilyalı ve ABD'li hakemlerin isyan ettiren düdükleri de cabası oldu… Bizim için maçın kırılma dakikası ise 27.35 oldu… Zira Emir ilk basketini ancak bu dakikada atabildi. Ardından Ender ve Sinan'ın da katkıları ile 35.29'da farkı 1'e kadar indirdik ama bir türlü o son vuruşu yapamadık. Ta ki 39.55'e kadar… 56-58'den sonra bütün sayılarımızı atan Emir gecemizi aydınlatan isim oldu.

MAÇIN ADAMI
Tartışmasız Emir... Oynamak için 27 dakika bekledi ama bir açıldı pir açıldı. Kalan 12.5 dakikaya 16 sayı sığdırdı ve topun el yaktığı anlarda son 9 sayımızı atarak galibiyeti getirirdi ve gecenin yıldızlarından Sinan'ın bir adım önüne geçti.

MAÇIN ANAHTARI
Avustralya'ya ikram ettiğimiz hücum ribaundlarının faturası neredeyse ağır oluyordu... Rakibin 18 ikinci şans sayısını, top kayıplarından bulduğumuz 22 sayı ile dengeledik. Yüzde 41'lik 3 sayı yüzdemiz (2 sayı yüzdemizden iyi) tatmin ediciydi.

KADER ANI
Bitime 48 saniye kala Emir Preldzic'in üçlüğü ile farkı 2'ye indirmemizin ardından yaptığımız müthiş savunma ile Avustralya'ya 24 saniye süresi boyunca şut attırmadık ve 22 saniye kala maçı kazandıran hücum hakkını elde ettik.

SIRADAKİ LİTVANYA
Avustralya sınavından yüzünün akıyla çıkan Türkiye'nin yarı final yolundaki rakibi Yeni Zelanda'yı 76-71 mağlup eden Litvanya oldu. 12 Dev Adam Litvanya ile yarın TSİ 18.00'de Barselona'da karşı karşıya gelecek. Türkiye aynı gün bir başka heyecanı da futbolda yaşayacak. A Milli Futbol Takımı, TSİ 21.45'te EURO 2016 yolculuğundaki ilk maçına İzlanda deplasmanında çıkacak.

ÖMER ARAZ
Şans topu
Dünya Şampiyonası'nda yolumuza devam ediyoruz... Bazen bir şans topuna ihtiyacı olur takımın kazanmak için... Avustralya karşısında şans topu bizi buldu ve çeyrek finale kaldık. Maçın tümünde genel karakterimiz mücadeleyi sonuna kadar ortaya koyduk. İstatistiklerde rakibimize tüm üstünlükleri vermemize rağmen varlığımızı mücadele olarak ortaya koyduğumuz maçı son topta kendi lehimize çevirerek yolumuza devam ettik. Bu şampiyonada oynadığımız ve ribaundlarda yenildiğimiz ilk maçtı. Avustralya'nın hücum ribaundlarına engel olamadık ve toplamda 30/44 ribaundlarda geride kalarak daha kolay kazanabileceğimiz oyunu, bir de dengeli hücum edememekten dolayı sadece bireysel gayretlerimizle dengeye getirdik ve şans topu ile ilk sekize adımızı yazdırdık. Oğuz, ��mer ve Furkan'ın; üç uzunumuzun ürettiği sayı sadece 5. İçerden sayı bulamayınca ve takım halinde organize hücumu unutunca bireysel gayretlere dayalı bir oyuna mahkum kaldık. Mücadelemizin kanıtı ise ikinci yarıda rakibimizi 41 hücumda sadece 29 sayıda tutmamızdı.

MURAT ÖZBOSTAN
İsteyen kazandı
Şans bizden yanaydı... Ama böyle olması da lazımdı. Çünkü Dünya Basketbol Kupası'nda bizim kadar isteyen bir başka takım yok. Saniyelerle hayata bağlandık, saniyelerle öldük öldük dirildik.. Ama biz basketbolda da, futbolda da böyle kazanmayı hep sevmedik mi zaten. Türkiye dün yine unutamayacağı gecelerden birini yaşadı. İkinci devre rakibi belli sayıda tutmayı başardık.. İyi savunma yaptık. Ama hücumda turnuva başından bu yana olduğu gibi yine sıkıntı yaşadık. Hep dışarıdan attığımız üçlüklerle maça tutunduk. Belki çok iyi oynamıyoruz ama ama takım halinde başarıya olan inancımız bir an bile sarsılmıyor. İşte dün akşam da zaferin şifresi bir kez daha buydu.. Bizim için İspanya'daki maceramız son sekize kalmadan önce bitmemeliydi öyle de oldu. Yarın çeyrek finaldeki rakibimiz Litvanya'yı da devirmemiz için hiçbir neden yok. Turnuva öncesinde hedef ABD ile yarı finalde tekrar karşılaşmaktı. Bu Milli Takım, İspanya'da bunu başarırsa 2010'da evimizdeki ikincilikten bile daha değerli bir başarıya imza atmış olur.

Bakkal Sokakta çekirdek çitleten 3 komşusuna kurşun yağdırdı.

Sokakta gürültü nedeniyle çıktığı öne sürülen kavgada, silahla vurulan 3 kardeşten 2'si yaşamını yitirdi, 1'i yaralandı. Olayın failleri market işletmecisi baba-oğul, otomobille kaçarken polis ekiplerince gözaltına alındı.

Osmangazi ilçesinde, bir marketi işleten baba-oğulun, gürültü yaptığı gerekçesiyle tartıştıkları 3 kardeşi başlarından tabancayla vurduğu iddia edildi. Olayda, kardeşlerden 2'si öldü, 1'i ise ağır yaralandı.

İddiaya göre, Yunuseli Mahallesi'nde, evlerinin yakınında oturarak cips yiyen 27 yaşındaki Şefik, 25 yaşındaki Ferit ve Emrah Ece (26) kardeşler ile aynı sokakta market işleten Hurşit (59) ve oğlu Umut Ç. (30) arasında gürültü yapma meselesi yüzünden tartışma çıktı.

Dizi setinde bayan oyuncuya tecavüz ettiler

Kaçak Gelinler Dizi Setinde Tecavüz Skandalı!

Kaçak Gelinler bu hafta yeni bölüm hazırlıkları yaparken dizi setinde bir tecevüz skandalı gündeme bomba gibi düştü. Kaçak Gelinler dizi setinde figüran olarak çalışan bir genç kıza tecavüz edildiği belirtildi. Kaçak Gelinler dizi seti son ayrıntıları öğrenmek için lütfen tıklayınız.

Star TV’nin ‘Kaçak Gelinler’ dizisinde yaşanan tecavüz skandalı sektör çalışanlarını şoke etti. İddiaya göre geçen hafta set oyuncularını taşıyan 2 prodüksiyon şoförü, figürasyon olarak dizide görev alan bir genç kıza tecavüz etti. 17 yaşında olduğu öne sürülen genç kız şoförlerin kendisiyle zorla beraber olduğunu belirterek polise şikayetçi oldu.

Haftaiçi seti basan polis ekipleri 25 - 30 yaşlarında olduğu ifade edilen 2 şoförü gözaltına aldı. Yaşanan bu olay diğer dizi oyuncularının büyük tedirginlik yaşamasına neden oldu.

 Kaçak Gelinler 12. Bölümde neler yaşanacak?

Kızlar Şebnem'i affedecek mi?

Selim'le yaşadığı yakınlaşma, Şebnem'in ani bir karar vermesine yardımcı olur. Şebnem oynadığı oyunun bedelini ağır bir şekilde öder. Bir anda yalnız kalır. Gidecek bir yeri kalmayan Şebnem, kendisi Selim'in teknesinde bulur. Ancak teknenin başka misafirleri de vardır. Şebnem kalbini kırdığı herkesten af dilemeye karar verir.

Can, Ege'nin Kainat'ın peşinden ayrılmamasına çok sinirlenir. Ege'ye sert bir tepki gösterir. Kainat ikilinin kavgasına tanık olur. Önder ve Özgür‘ün kendilerini sevdirme çabaları Almilla'yı rahatsız eder. İkili Almilla'nın mutluluğu için zor bir karar alırlar. Kızların kapısını beklenmedik misafirler çalar.

4 Eylül 2014 Perşembe

Meryem yeni dizisinin parasını peşin aldı!

Meryem Uzerli peşin parayı kaptı soluğu tatilde aldı.

Güneş'in haberine göre Arap sermayeli yapım şirketi 03 Prodüksiyon'un ocak ayında çekimlerine başlayacağı aşk dizisi için el sıkışan Meryem Uzerli, ödemesini alıp tatile çıktı.

 Kızı Lara ve bir yakınıyla denizin ve güneşin tadını çıkaran ve instagram'a bol bol tatil fotoğrafı yükleyen Uzerli, 2 milyon dolara anlaşmıştı.

Yılbaşında İstanbul'a gelecek olan Uzerli, "Muhteşem Yüzyıl'dan sonra uzun bir süre dönem dizisinde oynamak istemiyorum" dedi. 

Kocasına yeni sevgilisini kendisi tanıştırmış.



Simge Tertemiz, eski eşi Murat Kadıoğlu'nun Şebnem Schaefer ile ilişkisine dair suskunluğunu bozdu.

Sabah'ta yer alan habere göre Simge Tertemiz, eski eşi Murat Kadıoğlu'nun Şebnem Schaefer ile ilişkisine dair 'Söylemezsem Olmaz' programına konuştu: "Murat'la boşanma nedenimiz Şebnem değil. Onlar, bizim ilişkimiz bittikten sonra beraber olmaya başladı. Bu arada ikisini ben tanıştırmıştım."

IŞİD kadınları 25 dolara seks kölesi olarak satıyor!

IŞİD yaşı küçük kadınları 25 dolara pazarlıyorlar!

IŞİD, gizli hapishanelerinde esir aldığı Yezidi, Hristiyan ve Türkmen kadınları sadece 25 dolar karşılığında satıyor ya da tecavüz ve işkence ediyor. Seks kölesi olarak kullanılan ya da satılan kadınlar arasında 14 yaşında olan çocuklar da var.

Evlerini terk etmek zorunda kalan ve Sincar Dağı’nda çaresiz bir şekilde yaşamaya çalışan binlerce Yezidi, ABD’nin hava saldırıları ve insani yardımlarla kurtarılmaya çalışılsa da kabus kadınlar için devam ediyor. Terör örgütü Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) militanları, kadınları esir alıp bir mal gibi satıyor ya da tecavüz ve işkence ederek yavaş yavaş öldürüyor.

Posta212’den Aysel Tapan’ın haberine göre; IŞİD militanlarının elinden kaçmayı başaranlar, Musul’daki hapishanelerde tutulan kadınların, zorla Müslüman yaptıktan sonra IŞİD militanlarına 25 dolar ila 150 dolar arasında bir fiyatla satıldığını söylüyor.

ÇARESİZLİK

Cep telefonlarını saklamayı başaran kadınlar, ailelerini arayarak içinde bulundukları zor durumu çaresizce anlatıyor. Hala IŞİD teröristleri tarafından esir tutulan bir kadının annesi, onlarca erkek tarafından kızı tecavüze uğrarken saatlerce dinlenmeye zorlandığını söylüyor.

Bu vahşete tanık olan diğer kadınlar da söz konusu koşullarda tecavüze uğrayan kadınların babası belli olmayan çocuklar doğurduğunu ve bu çocukların annelerinin kucağından alınarak bilinmeyen geleceğe sürüklediklerini anlatıyor.

ZAMAN TÜKENİYOR

IŞİD hapishanelerinden kaçmayı başaran fakat ailesi hala IŞİD terör örgütünün elinde olan kadınlar yardım için Pakhshan Zangana’ya gidiyor. The Daily Beast’e konuşan High Council of Women’s Affairs for The Kurdish Regional Government Başkanı Zangana her ne kadar kadınların içinde bulunduğu insanlık dışı duruma dikkat çekmeye çalışsa da korku ve çaresizlik hüküm sürmeye devam ediyor. Zangana, “Hergün bizi arayan kadınlar ve aileler var. Durum her geçen gün daha çaresiz bir hal alıyor” dedi. Uluslararası yardımın yanı sıra Zagana aynı zamanda, IŞİD’in esir aldığı Yezidi kadınları seks kölesi olarak satılmadan önce satın almak için finansal yardım arıyor.

YEZİDİLER YALNIZ DEĞİL

Musul Badush hapishanesi IŞİD bölgeyi ele geçirdikten sonra tam anlamıyla bir korku evine döndü. IŞİD haziran ayında ilk olarak Musul’a saldırdığında Badush hapishanesinin kapıları açıldı ve 670 Şii mahkum idam edildi. IŞİD , haziran ayında Musul’u ele geçirdiğinden beri Badush hapishanesini kadınları seks kölesi olarak tuttuğu bir yer olarak kullanıyor.

Bu kadınların çoğu hayatta kalabilmek için Sinjar dağına kaçan Yezidi kadınlar. Fakat Yezidi kadınlar yalnız değil. Azınlıkta da olsa Türkmen ve Hristiyan kadınlar da bu insanlık dışı dramı yaşıyor.

Zangana, IŞİD’in kadınların kendileri için giyinmelerini ve makyaj yapmalarını ve sonra yeni kocalarına itaat etmelerini istediğini söylerken, IŞİD’in elinden kaçan Yezidi bir kadın, yaşı 14’e kadar inen çok sayıda genç kızın IŞİD’in elinde olduğunu belirtiyor.

KURTULMA ŞANSLARI YOK

Kadınların içinde bulunduğu durum son derece umutsuz görünse de Zagan gibi aktivistler, kadınları kurtarmak için elinden geldiği kadar çok kişiye ve partiye ulaşmaya çalışıyor.

Zagan, kaçmayı başaran kadınların olduğunu fakat birçok kadının derhal yardım edilmediği sürece bu cehennemden kurtulma şansının olmadığına dikkat çekiyor.

GÖNÜLLÜ GİDEN DE VAR

Öte yandan The Malaysian Insider sitesinin haberine göre IŞİD’e sempati duyan bazı Müslüman kadınlar seks cihadı için genellikle Türkiye üzerinden Suriye ve Irak’a gidiyorlar.

Malezyalı kadınların yanı sıra Avustralyalı ve İngiliz Sunni Müslüman kadınların da aynı amaçla IŞİD’e katıldığı ileri sürülüyor.

KADINLAR SÜNNET EDİLİYOR

Sadece bir ay önce Irak ordusuyla terör örgütü Irak Şam İslam Devleti arasında ülkenin en büyük petrol rafinerisi Beyici’nin kontrolü için çatışmalar sürerken birkaç kilometre ötede Beyici kasabasında örgüt militanlarının kapı kapı dolaşarak eş aradığı öne sürülmüştü. IŞİD militanları bölgede oldukları sürece kendilerine eşlik yapacak bekar kadınlar arıyordu. Ayrıca, Birleşmiş Milletler (BM), IŞİD terör örgütünün Musul kentindeki kadınları zorla sünnet etme kararı aldığını açıklamıştı.

Meryem Uzerli'nin bol köpüklü banyo sefası

Sözcü'de yer alan habere göre kısa bir süre sonra yeniden Türkiye’ye dönecek olan Meryem Uzerli, Star TV ile yaptığı 2 milyon dolarlık anlaşmayla adından söz ettirdi.

Yeni sezonda Türk izleyicisiyle buluşacak olan Uzerli, ülkemize geri dönmeden önce takipçileriyle özellikle instagram üzerinden bol bol paylaşım yapmayı da ihmal etmiyor.

Güzel oyuncu son olarak evindeki bol köpüklü banyo keyfinden fotoğraflar paylaşmış. İşte Uzerli’nin köpüklü ve keyifli anları.


Dünyanın en yuvarlak kıvrımlı kadını o.

Dünyanın en güzel kıvrımlı hatlara sahip mankenlerinden Kelly Brook göğüslerine "saygılarını" sundu!


34 yaşındaki Brook, hayat hikayesini anlattığı Close Up'ta göğüsleriyle olan ilişkisini anlattı.

Kelly Brook "Sık sık eğer göğüslerim olmasaydı ben nerelerde olurdum diye düşünüyorum. Neredeyse son 20 yıldır hayatımı onlar tanımlıyor" dedi.

Bir süre önce David McIntosh ile nişanlanan Kelly Brook, otobiyografisini de göğüslerine adadığını belirtti.

Göğüslerinin etrafında bir imparatorluk kurduğunu söyleyen Kelly Brook "Onlar kariyerimde en çok konuşulan nokta oldu. Göğüslerim benim sadık dostlarım" dedi.







Hülya Avşar'ın derin yırtmacı ile frikik verdiği an.



Hülya Avşarın Jüri olarak katıldığı ve Acunun sunduğu yarışma programı olan O ses Türkiyede çağırılırken oldukça iddialı ve cesur bir yırtmaçla çıktı. Sahnede verdiği frikikte o cesur kıyafet için oldukça normaldi. İşte Hülya avşarın o cesur kıyafeti ve yırtmacı.


Seda Sayan'a kötü haber twitterdan geldi.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, "Seda Sayan Show" programına iki eşini öldürmüş bir kişinin konuk edilmesini, RTÜK'e şikayet etti.


Bakanlığın resmi twitter hesabından yapılan açıklamaya göre, Bakanlık,  1 Eylül'de "Seda Sayan Show" isimli televizyon programına, "iki eşini öldürmüş  bir kişinin konuk edilmesine" ilişkin Radyo Televizyon Üst Kuruluna (RTÜK)  twitter üzerinden şikayette bulundu.

Bakanlık açıklamasında, şu ifadelere yer verildi:  "Kamu hizmeti yayıncılığı sorumluluğuna sahip olması gereken medyanın,  kadına yönelik olumsuz değer yargılarını pekiştiren, şiddeti meşrulaştıran söylem  ve uygulamalarda bulunması kabul edilemez. Şiddeti, suçu ve suçluyu masum  gösteren her türlü söylem ve uygulamayı kınıyoruz. Bu çerçevede @ailebakanligi  olarak söz konusu programla ilgili @RTUKONLINE'a resmi başvuruda bulunduk."




Kediciklerin paylaştıkları bikinili son fotoları sınır yok.

Adnan Oktar'ın kedicik diye hitap ettiği güzelleri sosyal medyada bikinili fotoğraflarını paylaşmaya devam ediyor.

Son olarak Tülay Kumaşçı'nın paylaştığı fotoğrafta yanında diğer iki kedicik Gülşah Güçyetmez ve Yasemin Ayşe Kiriş de bulunuyor. Kediciklerin son olarak paylaştıkları bikinili pozlar sosyal medyada kısa sürede binlerce beğeni ve paylaşım aldı.





Popoya kadar sırt dekolteli elbise ile sokağa çıktı.

Kimi herkesin kendisine bakmasını istiyor kimi dikkat çekmemek için elinden geleni yapıyor. İşte gösteri dünyasının ünlülerinin sokak kıyafetleri.

Gösteri dünyasının en renkli simalarından Phoebe Price nereye giderse gitsin dikkat çekmeyi çok seviyor.



Nicole Austin minicik tangasının içine sığmadı.

Pek çok ünlü deniz kenarında giydikleri bikiniler ile dikkat çektiler.Nicole Austin ise bu ünlülerin içinde minicik tangası ile oldukca göz doldurdu.

Dünyanın en sansasyonel isimlerinden biri olarak gösterilen, her gitti davette gerek giyimiyle gerek tavırlarıyla dikkatleri üzerinde toplayan eski Playboy yıldızı Nicole Austin (CoCo) Barbados'ta eşi Ice-T ile görüntülendi. Yaptığı "tanga" seçimiyle de yine dikkatleri üzerinde topladı.








Share

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More